Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.
Dikkat, bu websitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanmaktayız. Eğer çerezler hakkında bilgi sahibi değil iseniz daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
Mekke'de Abdullah İbnu Zübeyr (ra)'e hamile kalmıştım. Doğum yaklaşmıştı ki, Mekke'yi terkettim ve Medine'ye geldim, Kuba'ya indim. Abdullah'ı orada dünyaya getirdim. Doğunca, bebeği alıp Resulullah (sav)'a götürdüm, kucağına bıraktım. Resulullah (sav) bir hurma istedi, ağzında çiğneyerek ezdikten sonra, tükrüğünden çocuğun ağzına bıraktı. Abdullah'ın midesine ilk inen şey Resulullah (sav)'ın mübarek tükrükleri idi. Sonra (yumuşattığı o) hurma ile çocuğun damağım oğdu, hakkında bereketle dua etti ve Abdullah ismini verdi. Müslüman aileden ilk doğan çocuk bu idi. (Medine'de bütün Müslümanlar) onun doğumuna çok sevindiler. Çünkü "Yahudiler size sihir yaptılar, asla doğum yapamayacaksınız" diye bir şayia çıkarılmıştı."
Bir oğlum doğmuştu. Hemen Resulullah (sav)'a getirdim, İbrahim ismini verip bir hurma ile tahnikde bulundu. Sonra da "Mübarek olsun" diye dua buyurdu ve çocuğu bana geri verdi. Bu çocuk, Ebu Musa'nın en büyük evladı idi.
Abdullah İbnu Ebi Talha'yı doğduğu zaman Resulullah (sav)'a götürdüm. Bebek bir bez içerisinde idi. Vardığımızda Resulullah (sav) devesine katran sürüyordu. "Beraberinde hurma da getirdin mi?" diye sordu, "Evet" dedim ve birkaç tane hurma verdim. Onları ağzında çiğnedi, sonra çocuğun ağzını açtı. Ağzına tükrüğü püskürttü. Bebek, yalamaya başladı. Bunun üzerine Resulullah (sav) "Ensar'ın hurma sevgisine bakın (doğar doğmaz başlıyor)" diye latife etti ve çocuğu Abdullah diye isimledi. (Hadisin metni; Müslim'deki metindir.)
Hz. Peygamber (sav) çocuğa, doğumunun yedinci gününde isim konmasını, yıkanarak pisliklerin temizlenmesini ve akika kurbanı kesilmesini emir buyurdu." (Tirmizi'de hadis İbnu Ömer'den değil, Amr İbnu Şu'ayb (an ebihi an ceddihi) tarikindendir. Burada bir sehiv söz konuşu)
Resulullah (sav)'ı işittim şöyle buyurmuştu: "Ey insanlar, her aile sahibine her sene bir kurbanlık, bir de atire borç olmuştur. Atire'nin ne olduğunu biliyor musunuz? O, recebiye dediğiniz şeydir."
Ebu Talha'nın bir oğlu hastalandı. Sonunda Ebu Talha evde yokken vefat etti. Çocuğun öldüğünü bilmiyordu. Hanımı, çocuğun öldüğünü görünce (çocuğun defni için gerekli) hazırlığı yaptı, onu evin bir kenarına koydu. Ebu Talha (akşam olup) eve gelince: "Çocuk nasıl oldu?" diye sordu. Hanımı, "Sükunete erdi, istirahate kavuşmuş olmasını umarım" (diye yuvarlak bir) cevapta bulundu. Ebu Talha hanımının doğru söylediğini zannetti. Sonra hanımı, akşam yemeğini getirdi. Yatağını hazırladı. (Sonra kocası için süslendi. Ebu Talha temasta bulundu.) Sabah olunca Ebu Talha gusletti. Evden çıkacağı zaman hanımı çocuğun ölümünü haber verdi. Ebu Talha, Resulullah (sav)'la sabah namazı kıldı. Sonra kadının yaptığını bir bir anlattı. Resulullah (sav): "Allah gecenizi hakkınızda mübarek kılmış olsun" buyurdular. Sonra onlara (Allah Teala Hazretleri) dokuz evlat verdi, hepsi de Kur'an'ı okudular.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Her çocuk, akika kurbanı ile rehinelenmiştir. Bu kurban, (doğumunun) yedinci günü, onun adına kesilir. (O gün) saçı da traş edilir ve çocuğa isim de verilir."
Zeyd İbnu Eşlem, Beni Eşlem'den bir adamdan, o da sahabi olan babası (ra)'ndan naklediyor. "Resulullah (sav)'a akikadan sorulmuştu. Şu cevabı verdiler: "Ben ukuku (isyanı) sevmem!" Böyle demekle, sanki akika ismini kullanmaktan hoşlanmadığını ifade etmişti. Şunu ilave ettiler: "Kimin bir evladı olur da, ona bedel kurban kesmek isterse, bunu yapsın."
Resulullah (sav)'ın şöyle söylediğini işittim: "Oğlan çocuğu için birbirine denk iki kurban, kız çocuğu için bir kurban kesmek gerekir. (Kurbanlığın) erkek veya dişi olması farketmez."
İbnu Ömer (ra)'e ehlinden her kim bir akika istemiş ise, ona mutlaka bir akika vermiştir. Kız ve erkek, her çocuğu için birer koyun kurban ederdi. Urve İbnu'z-Zübeyr merhum da böyle yapardı. (İmam Malik der ki: "Bana ulaştığına göre, Ali İbnu Ebî Talib (ra)'de böyle yaparmış.")
Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.