Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.
Dikkat, bu websitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanmaktayız. Eğer çerezler hakkında bilgi sahibi değil iseniz daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
Resulullah (sav) bineğinin üzerinde iken yönü hangi istikamette olursa olsun tesbih ediyor, (nafile namaz kılıyor, rüku ve secde içinde) başıyla imada bulunuyordu, (İbnu Ömer de böyle yapıyordu). (Müslim'de gelen diğer bir rivayette İbnu Ömer şu ziyadeyi yapar: "Aleyhissalatu vesselam, bineğin sırtında tesbihte (nafile namazda) bulunur ve vitir kılardı, fakat farz namaz kılmazdı.")
Sizden kim namaza durursa, sakın çakıllara değmesin. Zira rahmet, ona karşıdan gelir.
Diğer bir rivayette şöyle gelmiştir: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Biriniz sütresiz olarak namaz kılarsa (önünden geçtiği takdirde) şunlar namazını bozar: Eşek, domuz, yahudi, mecusi, kadın... Namazın bozulmaması için onun önünden, bunların bir taş atımlık uzaktan geçmesi kifayet eder." (Bir diğer rivayette şöyle denmişti: "Namazı, (önden geçen) hayızlı kadın ve köpek bozar.")
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Namazı hiçbir (harici) şey bozamaz, imkanınız nisbetinde defetmeye çalışın. Çünkü (bozmak isteyen) şeytandır."
Ravi, anlattığına göre, kendisini Zeyd İbnu Halid, Ebu Cüheym'in yanına gönderip: "Musallinin önünden geçen hakkında Resulullah (sav)'dan ne gittiğini sordurmuştur. Ebu Cüheym (ra) demiştir ki: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Eğer musallinin önünden geçen kimse, bu geçişi sebebiyle kendisine gelen günahı bilseydi orada kırk... kalması onun için, musallinin önünden geçmesinden daha hayırlı olurdu." Ebu'n-Nadr der ki: "Bilemiyorum! Efendimiz kırk gün mü dedi, kırk ay mı dedi, kırk sene mi dedi?"
Resulullah (bazan) bineğini (sütre) olarak öne koyar, ona doğru namazını kılardı. Bir diğer rivayette: "Aleyhissalatu vesselam devesine doğru namaz kılardı" denmiştir.
Resulullah (sav), kızı Zeyneb'in kerimesi olan torunu Ümame'yi omuzunda taşıdığı halde halka namaz kıldırırdı. Secdeye varınca çocuğu (yana) bırakır, kıyam için doğrulunca tekrar omuzuna alırdı.
Ravi halka imamlık yapıyordu. (Bir seferinde) ikamet getirilmişti. Bir adamın elinden tutup öne sürdü ve: "Resulullah (sav): "Namaz başlarken birinizin hela ihtiyacı gelirse, önce helaya gitsin!" dediğini işittim" dedi.
Hz. Ömer (ra), mescide geldiği vakit, cemaat namazı kılmış ise hemen farza başlardı, ondan önce başka namaz kılmazdı.
İmam Malik'e ulaştığına göre, İbnu Abbas (ra) Mekke-Taif arasındaki kadar, Mekke- Usfan arasındaki kadar ve keza Mekke-Cidde arasındaki kadar mesafede namazı kasrediyordu. Malik der ki: "Bu mesafeler dört berid'dir."
Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.