Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.
Dikkat, bu websitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanmaktayız. Eğer çerezler hakkında bilgi sahibi değil iseniz daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
Resulullah (sav) öğle namazmın ilk iki rekatini tamamlamıştı (oturması gerektiği halde oturmadan) kalktı. Namazı bitirince iki (ziyade) secde daha yaptı, ondan sonra selam verdi.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Biriniz namazında, iki mi kıldım, üç mü kıldım diye şekke düşerse, şekki atsın, yakin kesbettiği hususu esas alsın, sonra da selam vermezden önce iki secdede bulunsun. Eğer (bu kıldığı ile) beş rek'at kılmışsa, namazını onunla (sehiv secdesiyle) çift yapmış olur. Dördü tam kılmış idiyse, o iki secdesi, şeytanın burnunu sürtme olur."
Resulullah (sav) namazın ikinci rek'atında selam verip bitirdi. Zülyedeyn (ra) kendisine: "Ey Allah'ın Resulü, namaz kısaldı mı yoksa unuttunuz mu?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam: "Zülyedeyn doğru mu söylüyor?" diye sordu. Herkes: "Evet!" diye cevap verdi. Resul-i Ekrem (sav) de iki rek'at daha kıldı, sonra selam verdi, sonra tekbir getirip iki secde daha yaptı. Bu iki secde diğer secdelerinin uzunluğunda idi veya biraz daha uzundu. Sonra namazdan kalktı."
Resulullah (sav) namaz kılmıştı. Namazda (unutarak) ziyade veya noksanda bulundu. Kendisine: "Ey Allah'ın Resulü! Namazda (yeni bir durum mu) hasıl oldu?" diye soruldu. "Bunu niye sordunuz?" diye O da merak etti. "Şöyle şöyle kıldınız" dediler. Resulullah (sav) hemen dizlerini bükerek kıbleye yöneldi ve iki adet sehiv secdesinde bulundu, sonra selam verdi ve yüzünü bize çevirerek: "Şayet namazda yeni bir şey hasıl olsaydı ben size haber verirdim. Ancak ben bir beşerim, sizin unuttuğunuz gibi ben de unuturum. Öyleyse bir şey unutursam bana haber verin. Biriniz namazında şekke düşecek olursa doğruyu araştırsın ve onun üzerine kalanı bina etsin, sonra da iki sehiv secdesi yapsın" dedi.
Resulullah (sav), içerisinde secde ayeti olan süreyi okur, (ayetler geldikçe) secde ederdi, biz de secde ederdik. Öyle ki (izdiham sebebiyle) namaz dışı vakitlerde alnımızı koyacak secde yeri bulamadığımız olurdu.
Resulullah (sav) Ve'n-necmi suresini okudu ve secde-i tilavette bulundu, beraberindekiler de secde ettiler. Ancak, aralarında bulunan Kureyşli bir ihtiyar yerden bir avuç toprak alarak alnına götürdü ve: "Bu bana yeter" dedi. İbnu Mes'ud der ki: "Ben sonra bu herifin kafir olarak öldürüldüğünü gördüm. Bu Ümeyye İbnu Halef idi." (Metin, Buhari'deki metindir)
Resulullah (sav)'a Ve'n-necmi süresini okudum, bunda secde etmedi.
Ebu Hüreyre (ra)'den naklettiğine göre, Ebu Hüreyre İza's'Semaun-şakkat suresini okudu ve secde etti. Ben kendisine: "Ey Ebu Hüreyre seni secde eder görmüyor muyum!" dedim. Bana: "Resulullah'ı secde eder görmemiş olsaydım, bende secde etmezdim!" cevabını verdi.
Biz Resulullah (sav)'la İza's-Semaun-Şakkat süresinde ve İkra' bismi Rabbikellezi halaka süresinde secde ettik.
Resulallah (sav)'ı işittim, şöyle diyordu: "Kim yatsıyı bir cemaat içinde kılarsa sanki gecenin yarısını ihya etmiş gibi olur, kim de sabah namazını bir cemaat içinde kılarsa sanki gecenin tamamını namazla geçirmiş gibi olur."
Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.