Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.
Dikkat, bu websitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanmaktayız. Eğer çerezler hakkında bilgi sahibi değil iseniz daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
Yahudilerden bir kısmı, Hz. Peygamber (sav)'in bazı ashabına: "Peygamberiniz, cehennem bekçilerinin sayısını biliyor mu?" diye sordular. Onlar: "Şimdilik bilmiyoruz, kendisinden soralım!" diye cevap verdiler. İçlerinden biri Hz. Peygamber (sav)'e gelerek: "Ey Muhammed! Bugün ashabına galebe çalındı" dedi. Resulullah (sav): "Ne ile, nasıl galebe çaldılar?" diye sordu. "Yahudiler," dedi, onlara: "Peygamberiniz cehennem bekçilerinin sayısını biliyor mu?" diye sordu. "Peki ne cevap verdiler?" "Şimdilik bilmiyoruz, peygamberimizden soralım" dediler. Hz. Peygamber (sav): "Bir kavme bilmediği şey sorulursa, onlar da: "Bilmiyoruz, peygamberimize soralım deseler bu onlara galebe çalmak mı sayılır hiç? Fakat Yahudiler peygamberlerine (olmayacak şey sormuşlar): "Bize açıktan açığa Allah'ı göster!" demişlerdi. O Allah düşmanlarını bana getirin. Ben de onlara cennetin beyaz toprağından sarayım." dedi. Yahudiler geldiler ve: "Ey Ebu'l-Kasım, cehennemin bekçileri kaç tanedir?" dediler. Hz. Peygamber (sav) parmaklarıyla bir on, bir de dokuz göstererek "19" dedi. "Evet!" dediler. Resulullah (sav) da onlara: "Pekala cennetin toprağı nasıldır?" diye sordu. Bir ara sustular. Sonra: "Ey Ebu'l-Kasım, bize sen söyle!" dediler. Resulullah (sav): " Beyaz undan yapılmış ekmektir."
Müddessir suresinin 56. ayetinde geçen, "O, kendisinden korkulmaya daha layık, bağışlamaya daha ehildir" ifadesini Hz. Peygamber (sav)'in şöyle tefsir ettiğini belirtir: "Cenab-ı Hakk (burada) buyuruyor ki: "Ben korkulmaya layığım, kim benden korkarsa, kendine bir başka ilah edinmesin, onu affetmeye de ben ehilim, (bir başkası affedemez)"
Ebu Seleme İbnu Abdirrahman'a Kur'an'dan ilk inenin ne olduğunu sordum. "Ya eyyühe'l-Müddessir (ey örtüsüne bürünmüş)! (suresi)dir!" dedi. Ben; "İyi ama, başkaları ilk inenin İkra' bismi Rabbikellezi halak (süresidir). diyorlar" dedim. Bunun üzerine Ebu Seleme: "Ben bu hususta Hz. Cabir (ra)'e sormuştum. O bana; "Sana, Resulullah Aleyhissalatu vesselam'ın söylediğinden başka bir şey söylemeyeceğim, Aleyhissalatu vesselam: "Bir ay kadar Hira magarasına mücavir oldum (itikafa girdim). Mücaveretimi (itikafımı) tamamlayınca, dağdan indim. Derken bana bir seslenen oldu. Sağıma baktım, hiçbir şey görmedim. Soluma baktım, yine bir şey görmedim. Arkama baktım bir şey görmedim. Derken başımı kaldırdım, bir şey gördüm, ama (bakmaya) dayanamadım. Hemen Hatice'nin yanına geldim: "Beni örtün!" dedim. Derken şu ayetler nazil oldu. (Mealen): "Ey örtüsüne bürünen! Kalk! (insanları ahiretle) korkut! Rabbini büyükle, elbiseni temizle. Pislikten kaçın.." (Müddessir suresi). Bu vahiy namaz farz kılınmazdan önceydi."
Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.