Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.
Dikkat, bu websitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanmaktayız. Eğer çerezler hakkında bilgi sahibi değil iseniz daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
Resulullah (sav) bineğinin üzerinde iken yönü hangi istikamette olursa olsun tesbih ediyor, (nafile namaz kılıyor, rüku ve secde içinde) başıyla imada bulunuyordu, (İbnu Ömer de böyle yapıyordu). (Müslim'de gelen diğer bir rivayette İbnu Ömer şu ziyadeyi yapar: "Aleyhissalatu vesselam, bineğin sırtında tesbihte (nafile namazda) bulunur ve vitir kılardı, fakat farz namaz kılmazdı.")
Medine'de öğle namazını Resulullah (sav) ile dört rek'at kıldık. Mekke'ye gitmek üzere yola çıkıp Zülhuleyfe'ye gelince ikindiyi iki rek'at kıldı."
Resulullah (sav) Medine'den Mekke'ye gitmek üzere yola çıktı. Rabbulalemin'den başka hiç bir şeyden korkmuyordu. Yolda namazı ikişer ikişer (yani kasrederek) kıldı.
Resulullah (sav) ile birlikte Mekke'ye gitmek üzere Medine'den çıktık. Efendimiz yolda namazları ikişer ikişer kılıyordu. Medine'ye dönünceye kadar hep böyle yaptı." Enes'e: "Mekke'de ne kadar kaldınız?" diye sorulmuştu: "Orada on gün kaldık" dedi.
Resulullah (Mekke'de) ondokuz gün ikamet etti ve namazları kasretti. Biz de (bundan böyle) sefer yapıp ondokuz gün ikamet ettik mi namazları hep kasrederdik, ondokuzundan fazla kaldık mı artık dörde tamamlardık. (Ebu Davud'un bir diğer rivayetinde "...Onyedi gün" denmiştir. Nesai'nin bir diğer rivayetinde: "Fetih senesinde Mekke'de onbeş gün ikamet etti ve namazları bu esnada kasretti." denmiştir.)
Resulullah (sav) Mina'da bize, sayıca en çok olduğumuz ve en ziyade güven içinde olduğumuz bir zamanda namazı iki rek'at kıldırdık.
Resulullah (sav) Mina'da bize iki rek'at kıldırdı, arkasından Ebu Bekr de öyle kıldırdı. Ebu Bekr'den sonra Hz. Ömer ve hilafetinin başında Hz. Osman (ra) da iki kıldırdılar. Sonra Hz. Osman dört rek'atli olarak kıldırdı. İbnu Ömer imamla kılarsa dört kılardı, yalnız kılınca da iki kılardı.
Resulullah (sav), güneş batıya meyletmeden yola çıkınca, öğle namazını ikindi vaktine te'hir eder, ikindi olunca mola verir, ikisini cemederdi (beraber kılardı). Yola çıkmazdan önce güneş batıya meyletti (öğle vakti) girdi ise, hareketten önce her ikisini de (öğle ve ikindi) kılar sonra yola çıkardı."
Bir rivayette de şöyle gelmiştir: "...Acele yürümek gerekirse öğleyi ikindiye te'hir eder, ikisini birleştirirdi, keza ufuktaki aydınlık kaybolunca da akşamla yatsıyı birleştirirdi."
Resulullah (sav) yol halinde iken öğle ile ikindiyi birleştirirdi, akşam ile yatsıyı da birleştirdi.
Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.