Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.
Dikkat, bu websitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanmaktayız. Eğer çerezler hakkında bilgi sahibi değil iseniz daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
Resulullah (sav), kendisini Yemen'e gönderdiği zaman, ihtilam olan herkesten (vergi olarak) bir dinar veya -Yemen'de imal edilen bir kumaş olan meafiriden, bir dinara tekabül eden miktarda almasını emretti."
Ca'fer İbnu Muhammed babasından naklediyor: "Ömer İbnul-Hattab (ra) Mecüsileri mevzubahis ederek: "Onlar hakkında nasıl hareket etmem gerektiğini bilmiyorum" dedi. Abdurrahman İbnu Avf (ra): "Sana şehadet ederim ben Resulullah (sav)'ın şöyle şöyle dediğini işittim: "Onlara, Ehl-i Kitab'a davrandığınız gibi davranın".
Bana ulaştı ki, "Resulullah (sav) Bahreyn Mecusilerinden cizye almıştır, keza Hz. Ömer (ra) İran Mecusilerinden, Hz. Osman (ra) da Berberilerden cizye almıştır."
Anlattığına göre, Resulullah (sav) Dümetli Ükeydir'den de cizye aldı.
Harb İbnu Ubeydillah, baba tarafından dedesi Umeyr es-Sakafi (ra)'den nakleder: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Haraç Yahudi ve Hıristiyanlardan alınan vergidir. Müslümanlara haraç yoktur." Bir rivayette "uşur yoktur" buyurmuştur.
(Babam) Ömer (ra) Nebat ahalisinden buğday ve zeytinyağından öşrün yarısı (yirmide bir nisbetinde) vergi alırdı. Bu davranışıyla kasdı Medine'ye bunlardan çokça gelmesini sağlamaktı. Kıntiyye (denen buğday ve arpa dışında kalan, nohut, mercimek, bakla nevinden tahıl) dan da öşür alıyordu."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir yerde iki kıblenin varlığı uygun olmaz. Müslüman kimseye cizye yoktur." Süfyan merhum der ki: "Bunun manası şudur: "Bir zımmi, kendisine cizye vermesi gerektikten sonra (vergisini henüz ödemeden) Müslüman olursa, artık bu vergi ondan düşer."
Kim kendi boynuna cizye akdi yaparsa, Resulullah (sav)'ın gittiği yoldan (sünnetten) beri olmuş olur.
Resulullah (sav) efendimiz buyurdular ki: "Kim bir araziyi haracı ile birlikte (satın) alırsa hicretinden rücü etmiş demektir. Kim de bir kafirin boynundan zilleti kaldırıp onu kendi boynuna koyarsa İslam'a sırtını dönmüş olur." Sinan İbnu Kays der ki: Halid İbnu Ma'dan bu hadisi benden işitince bana: "Bunu sana Şebib mi rivayet etti?" dedi. "Evet" dedim, "öyleyse" dedi, "gidince, söyle bu hadisi bana yazıp göndersin." Sinan İbnu Kays devamla dedi ki: "(Şebib'e) söyledim, onun için hadisi yazıverdi. Tekrar geldiğim zaman Halid İbnu Ma'dan kağıdı sordu. Ben de verdim. Okuyup bu hadisi işitince sahip olduğu arazinin hepsini terketti.
Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.