Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.
Dikkat, bu websitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanmaktayız. Eğer çerezler hakkında bilgi sahibi değil iseniz daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
Resulullah (sav) ile birlikte Hudeybiye sulhünde hazır bulunduk. (Sulh yapılıp) oradan döndüğümüz zaman, halk, develerini hızlandırarak (bir yere birikmeye) başladılar. Biz hayretle: "Bu insanlara ne oluyor, (niçin hayvanlarını hızlandırıp bir yere üşüşüyorlar?)" diye sorduk. "Resulullah (sav)'a vahiy gelmiş" dediler. Biz de, halkla birlikte harekete geçip develeri hızlandırdık, ilerleyince Resulullah (sav)'ı Kura'u'l-Gamim denen (Mekke ile Medine arasında Usfan'ın önünde bulanan) yerde bulduk. Devesinin üzerinde duruyordu. Halk toplanınca bize Fetih süresini tilavet buyurdular. Askerlerden biri: "Yani bu sulh bir fetih midir?" dedi. Resulullah (sav): "Evet!" deyip ilaveten: "Muhammed'in nefsini kudret elinde tutan Zat'a yemin ederim bu bir fetihtir" buyurdu. Süre-i celileyi okumaya devam eden Resulullah (sav): "Allah size, ele geçireceğiniz bol bol ganimetler vaadetmiştir. İman edenler için bir delil olması ve sizi doğru yola ulaştırması için bunları size hemen vermiş ve insanların size uzanan ellerini önlemiştir" mealindeki ayete kadar (Fetih 20) okudu. (Ayet'i kerimede işaret edilen acil ganimetle) Hayber kastediliyordu. Buradan ayrılınca Hayber'e gazveye çıktık. (Elde edilen ganimet) Hudeybiye'ye katılanlara taksim edildi. Bunlar bin beş yüz kişi idi. Bunlardan üç yüzü süvari idi. Ganimet on sekiz hisseye ayrıldı. Süvari olana iki, yaya olana bir hisse verildi."
Resulullah (sav) Hayberi iki kısma ayırdı: Biri vukua gelecek hadiseler ve kendi ihtiyacı içindi, öbür kısmı da Müslümanlar arasında taksim etti. Bu kısmı on sekiz hisseye ayırdı.
Resulullah (sav) Hayber'i beşe taksim edip beşte birini aldıktan sonra geri kalanı, Hudeybiye Seferi'ne katılanlardan Hayber'e iştirak eden ve etmeyenler arasında taksim etti.
Resulullah (sav) Hayber (fethedildiği) sene, (babam) Zübeyr'e dört hisse ayırdı. Bir hisse Zübeyr için, bir hisse zilkurba [(ya giren Abdulmuttalib'in kızı ve Zübeyr'in annesi olan Safiyye (ra)] için, iki hisse de atı için.
Haşrec İbnu Ziyad'ın babaannesinden (ra) anlattığına göre, babaannesi (Ümmü Ziyad el-Eşceiyye) Resullulah (sav) ile birlikte altı kadından biri olarak Hayber Gazvesine katılır. Kadın der ki: "Bizim de iştirak ettiğimiz Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a ulaşınca Hz. Peygamber (sav) bizi yanına çağırttı. Gittik. Yüzünde öfke okunuyordu. Bize: "Kiminle çıktınız, kimin izniyle çıktınız?" diye çıkıştı. Biz: "Yün eğirip onunla Allah yolunda yardımcı oluruz. Okları (toplar gazilere) veririz, diye çıktık. Ayrıca yanımızda yaralıları tedavi için ilaç var, yemek de yaparız" dedik. Bunun üzerine: "Öyleyse kalın!" buyurdu. Cenab-ı Hakk Hayber'in fethini müyesser kılınca, bize de ganimetten, tıpkı erkeklere olduğu gibi pay ayırdı." Haşrec der ki: "Ey babaanneciğim, bu verilen ne idi?" diye sordum. "Hurma idi" diye cevap verdi.
Efendilerimle birlikte Hayber Gazvesi'ne katıldım. Resulullah (sav)'a benden bahsettiler ve benim köle olduğumu söylediler. Resulullah (sav) da bana kılıç kuşatmalarını emretti. Bana kılıç kuşatıldı. (Ancak yaşça küçük olmam ve boyumun kısalığı sebebiyle) kılıcı yerde sürüyordum. Sonra Hz. Peygamber (sav) bana ev eşyası verilmesini emretti. Delileri tedavi için okuduğum bir rukyeyi (afsunlama duası) (kontrol ettirmek için) Resulullah (sav)'a arzettim. Bir kısmını atıp, diğer bir kısmını muhafaza etmemi emretti."
Resulullah (sav), kendisiyle birlikte savaşmış olan Yahudilerden bir gruba, ganimetten pay ayırdı.
Hayber'in fethinden sona bir grup Eş'ari ile Resulullah (sav)'ın yanına geldik. Ganimetten bize de pay vardı. Halbuki (Habeşistan'dan dönmüş olan) gemi arkadaşlarımız Ca'fer (ra) ve arkadaşları hariç, Hayber Gazvesi'ne fiilen iştirak etmeyen kimseye pay ayırmamıştır.
Resulullah (sav) bir gün -yani Bedir Savaşı günü- kalkıp şöyle buyurdu: "Muhakkak ki Osman Allah'ın ve Resulü (sav)'nün rızasına uygun bir hizmet sebebiyle gelmiştir. Ben onun adına bey'at akdediyorum." Sonra Resulullah (sav) ganimetten hisse ayırdı, Savaşa katılmayan onun dışında kimseye hisse vermedi."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hangi bir köye varır da orada ikamet ederseniz, hisseniz oradadır. Hangi bir belde de Allah ve Resulü'ne isyan ederse o beldenin beşte biri Allah ve Resulüne aittir ve o (geri) kalan) da sizindir."
Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.