Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.
Dikkat, bu websitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanmaktayız. Eğer çerezler hakkında bilgi sahibi değil iseniz daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
Bir rivayette; "Kim Allah'ın haram kıldığını haram kılmaktan hoşlanırsa nebiz'i haram kılsın." dedi. Diğer bir rivayette, Kays İbnu Vehb ona: "Benim bir küpcüğüm var, içerisine şıra koyuyor, şıra kaynayıp durulunca içiyorum" dedi. (İbnu Abbas) cevaben: "Bu söylediğin şey ne zamandan beri içeceğini teşkil etmekte?" diye sordu. Kays: "Yirmi yıldan beri" deyince, İbnu Abbas: "Öyleyse uzun zamandır, damarların su ihtiyacını pislikten gördü" dedi.
Resulullah (sav) oruç tutuyordu. Orucunu açacağı vakti kolladım. Kabaktan mamul bir kap içerisinde yaptığım nebizi getirdim. Nebiz kaynayıp kabarıyordu. Resulullah (sav): "Bunu şu duvara çal. Zira artık bu, Allaha ve ahirete inanmayanların içkisidir" buyurdu.
Bir adam, Resulullah (sav)'a içerisinde nebiz bulunan bir kadeh getirdi. Efendimiz bu sırada (Hacerul-Esved) rüknunun yanında idi. Bardağı ona sundu. Efendimiz, ağzına kadar götürdü. Ancak nebizin (keskinleşip ekşiliğinin) şiddetlendiğini gördü ve bardağı sahibine geri çevirdi. (Cemaatten) bir adam: "Bu haram mıdır ey Allah'ın Resulü?" diye sordu. Hz. Peygamber: "Bana adamı çagırın!" dedi. Ondan bardağı tekrar aldı. Sonra su istedi sudan bardağa döküp, tekrar ağzına götürdü (yine keskin bularak alnını buruşturup) kaşlarını çattı. Tekrar yine su istedi ve nebize döktü. Sonra da: "Bu kaplar, size keskinleşir ve kaynamaya başlayacak olursa, içindekinin sertliğini su ile kırın" buyurdu. [İmam Nesai, hadisi tahric ettikten sonra: "Bu hadis meşhur değildir (fukahaca pek bilinmiyor), biz bununla ihticac (edip amel) etmeyiz" demiştir.]
Biz Resulullah (sav) için sabahleyin tuluk içerisine nebiz kurardık, efendimiz onu akşamleyin içerdi, akşamdan kurardık sabahleyin içerdi." Hz. Aişe devamla der ki: "Biz su kabını, biri sabah, biri akşam olmak üzere günde iki kere yıkardık."
Resulullah (sav) için kuru üzümden şıra kurulanca, o gün, ertesi gün ve daha sonraki gün yani üçüncü günün akşamına kadar onu içer, sonra, kalanının hizmetçilere içirilmesini veya dökülmesini emrederdi.
Resulullah (sav) kuru üzümle hurmanın, taze hurma ile hurmanın karıştırılmasını yasakladı ve dedi ki: "Kuru üzümle hurmayı, koruk hurma ile olgun hurmayı karıştırarak birlikte nebiz kurmayın."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Çağala hurma ile olgun hurmadan beraber nebiz yapmayın. Olgun hurma ile kuru üzümden de beraber nebiz yapmayın. Herbirinden ayrı ayrı nebiz yapın."
Resulullah (sav) çağala hurma ile olmuş hurmanın karıştırılıp (nebiz yapılmasını) sonra da bunun içilmesini yasakladı. Şarap haram edildiği zaman (Arapların) içeceklerinin tamamını nerdeyse bu teşkil ediyordu.
Rivayete göre, her ikisi de olgun hurmadan tek başına (da olsa yapılan nebizi) mekruh addediyorlardı ve bu hükmü İbnu Abbas (ra)'tan alıyorlardı. İbnu Abbas: "Nebizin, Abdülkays'a yasaklanan müzza olmasından korkuyorum" derdi. Ben, Katade'ye: "Müzza nedir?" diye sordum da bana "Hantem (sırlı seramik) ve müzeffet (ziftlenmiş) denen kaplarda kurulmuş nebiz" diye cevap verdi.
Biz, Resulullah (sav) için kuru üzümden nebiz kurardık, içerisine de hurma atardık.
Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.