Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.
Dikkat, bu websitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanmaktayız. Eğer çerezler hakkında bilgi sahibi değil iseniz daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
Resulullah (sav)'a bir adam geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü, helak oldum" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Seni helak eden şey nedir?" diye sorunca: "Oruçlu iken hanımıma temas ettim" dedi. Bunun üzerine Resulullah'la aralarında şu konuşma geçti: "Azad edecek bir köle bulabilir misin?" "Hayır!" "Üst üste iki ay oruç tutabilir misin?" "Hayır!" "Altmış fakiri doyurabilir misin?" "Hayır!" "Öyleyse otur!" Biz bu minval üzere beklerken, Aleyhissalatu vesselam'a içerisinde hurma bulunan bir büyük sepet getirildi. "Soru sahibi nerede ?"diyerek adamı aradı. Adam: "Benim! Buradayım!" deyince, Aleyhissalatu vesselam: "Şu sepeti al, tasadduk et!" dedi. Adam: "Benden fakirine mi? Allah'a yemin ediyorum. Medine'nin şu iki kayalığı arasında benden fakiri yok!" cevabını verdi. Bunun üzerine Resulullah güldüler ve: "Öyleyse bunu ehline yedir!" buyurdular.
İmam Malik'e ulaştığına göre, Enes İbnu Malik (ra) yaşlanınca oruç tutamaz oldu. O zaman orucu yedi ve oruca bedel fidye ödedi.
İmam Malik'e ulaştığına göre, Abdullah İbnu Ömer (ra)'e "Hamile kadın, karnındaki çocuk için endişeye düşecek olur ve oruç da kendisine ağır gelmeye baslarsa ne yapmalı?" diye sorulmuştu. Şu cevabı verdi: "Orucu yer, her gün için bir fakire, Resulullah (sav)'ın müddü ile bir müdd buğday verir."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim, üzerinde Ramazan ayının orucu olduğu halde ölecek olursa, (ölünün velisi) her bir gün yerine, bir fakire yiyecek versin."
Üzerinde Ramazan borcu olan kimse, kaza edecek güç ve kuvvette olduğu halde, müteakip Ramazan gelinceye kadar bunu tutmamış ise, her bir gün yerine bir fakire bir müdd buğday vermeli ve orucu aynca kaza etmelidir.
Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.