Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.
Dikkat, bu websitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanmaktayız. Eğer çerezler hakkında bilgi sahibi değil iseniz daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
Bedene (yolda) doğuracak olursa, yavrusu da götürülüp annesiyle birlikte kesilir. Yavruyu taşıyacak bir mahmel (taşıyıcı) bulunmazsa annesine yükletilir.
Babam Hz.Ömer, necib (denen çok muteber cinsten bir deveyi) Kabe'ye kurban olarak bağışlamıştı. (O ara necibe) üç yüz dinar verdiler. Resulullah (sav)'a gidip sordu: "Ben necibi Kabe'ye bağışlamıştım. Bu ara bazıları gelip üç yüz dinar verip satın almak istediler. Bunu satıp yerine bir başka deve alayım mı?" "Hayır," dedi. "Başkasını değil, onu keseceksin."
Resulullah (sav) Hudeybiye senesinde, Kabe'de kesilmek üzere birçok deveyi kurban kıldı. Bunlar arasında (vaktiyle) Ebu Cehl'e ait olan, başında gümüşten -bazı raviler altından der- mamul bir büre bulunan deve de vardı. Bununla, müşrikleri öfkelendiriyordu.
İbnu Ömer (ra), kurbanlık devesine kabati ketenden, yünden mamul renkli kilimlerden, iki parçalı takımlardan çul sarar, sonra bunu Kabe'ye yollardı. Bunlarla orada Kabe'ye örgü yapılırdı.
Resulullah (sav), (beni göndererek), kurbanlık develeriyle ilgilenmemi, onların etlerini, derilerini, çullarını tasadduk etmemi, bunlardan kasaba bir (ücret) vermememi tenbih etti." Hz. Ali (ra) der ki: "Kasaba ücretini kendimizden öderdik."
Resulullah (sav) kurbanlığını (Mekke ile Medine arasında bir mevki olan) Kudeyd'de satın almıştı. İbnu Ömer (ra) de aynen öyle yaptı.
Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.