Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.
Dikkat, bu websitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanmaktayız. Eğer çerezler hakkında bilgi sahibi değil iseniz daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
Resulullah (sav) pazartesi günü gönderildi. Hz. Ali (ra) da salı günü namaz kıldı.
Resulullah (sav) Ashabının arasını kardeşlemişti. Hz. Ali (ra) yanına geldi ve: "Ashabmızın arasını birbirleriyle kardeşlediniz, ama beni kimseyle kardeşlemediniz!" dedi. Bunun üzerine (sav): "Sen dünyada da ahirette de benim kardeşimsin" buyudular.
Resulullah (sav) şöyle buyurdular: "Ben kimin dostu (mevlası) isem, Ali de onun dostudur."
Resulullah (sav) Tebük seferine çıkınca Hz. Ali'yi geride (Medine'de) bırakmıştı. "Ey Allah'ın Resulü, siz beni çocukların ve kadınların arasında mı bırakıyorsunuz?" dedi (kalmak istemedi). Bunun üzerine Resulullah (sav): "Sen, Hz. Harun'un Hz. Musa yanında aldığı yeri, benim yanımda almaktan razı değil misin? Şu farkla ki benden sonra peygamber yok!" buyurdular.
Müslim ve Tirmizi'nin bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Resulullah (sav) Hayber günü buyurdular ki: "Yarın sancağı öyle bir kimseye vereceğim ki, O, Allah'ı ve Resulünü sever, Allah ve Resulü de onu sever." Ravi devamla der ki: "Bu söz üzerine (beni mi seçer ümidiyle, Resulullah (sav)'a görünmek için) boyunlarını uzattılar. Ama o: "Bana Ali (ra)'yi çağırın!" buyurdular. Ali getirildi ama gözlerinden rahatsız idi. Hemen gözlerine tükürdü ve sancağı ona verdi. Allah Teala Hazretleri onun eliyle fethi müyesser kıldı." Ravi devamla der ki: Şu ayet indiği zaman "Gelin, oğullarınızı ve oğullarımızı çağıralım..." (Al-i İmran 61) Resulullah (sav) hemen Ali'yi, Fatıma'yı, Hasan ve Hüseyin'i (ra) çağırdı ve: "Allahım, bunlar benim ailemdir" buyurdu.
Hz. Ali (ra)'nin şöyle söylediğini işittim. "Daneyi açan, canlılan yaratan Zat-ı Zülcelal'e yeminle söylüyorum: Ümmi peygamberim (sav), bana şu hususu garantiledi: "Beni mü'min olan sevecek, münafık olan da bana buğzedecektir."
Resulullah (sav) Taif günü Hz. Ali (ra)'ı çağırdı ve onunla hususi konuşma yaptı. (Bu görüşme o kadar uzadı ki) halk: "Resulullah (sav) amcasının oğluyla görüşmesini uzattı" dedi. (Resulullah bunu işitince): "Onunla hususi görüşmeyi ben (kendi arzumla) yapmadım. Allah(ın arzusu ve emri ile Resulü) yaptı" açıklamasmda bulundu.
Resulullah (sav) Beraet (Tevbe) süresini, (Arafat'ta haçlılara tebliğ edilmek üzere) Hz. Ebu Bekir (ra)'i göndermişti. Sonra onu çağırarak: "Bunun, ehlimden olmayan bir kimse ile tebliğ edilmesi muvafık değil!" buyurdu. Hz. Ali (ra)'yi çağırarak sureyi, (Arafat'ta okuması için) ona verdi.
Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.