Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.
Dikkat, bu websitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanmaktayız. Eğer çerezler hakkında bilgi sahibi değil iseniz daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Şiirde hikmet vardır"
Resulullah (sav)'a, bir bedevi geldi. (Dikkat çekici bir üslubla) konuşmaya başladı. Efendimiz (sav): "Şurası muhakkak ki beyanda sihir vardır, şurası da muhakkak ki şiirde de hikmetler vardır." buyurdu.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sizden birinin içine onu bozacak irin dolması, şiir dolmasından hayırlıdır." (el-Hudri'den Müslim'in kaydettiği bir diğer rivayette şöyle denmiştir; "Resulullah (sav) yürümekte iken karşısına şiir irşad eden bir şair çıktı. Efendimiz: "Şeytanı tutun" veya "Şeytanı yakalayın" diye emretti.)
Resulullah (sav) şair Hassan İbnu Sabit (ra) için mescide hususi bir minber koymuştu. Hassan, orada kurulup mufahara yapar veya Resulullah (sav)'ın hasımlarına karşı müdafaa ederdi. Aleyhissalatu vesselam: "Allah (cc) Hassan'ı Resulullah'ı müdafaa ettiği veya onun adına mufahara yaptığı müddetçe Rühu'l-Kudüs takviye etmektedir" derdi.
Amr İbnu'ş-Şerrid, babasından [Şerrid'den naklen (ra)] anlatıyor: "Bir gün ben Resulullah'ın bineğinin arkasına binmiştim. Bir ara bana: "Hafızanda Ümeyye İbnu Ebi's'Sait'in şiirinden birşeyler var mı?" diye sordu. Ben: "Evet!" deyince: "Söyle!" dedi. Ben kendisine bir beyt okudum. O yine: "Devam et!" dedi. Ben bir beyt daha okudum. O yine, "Söyle!" emretti. Böylece kendisine yüz beyit okudum."
Ben, Resulullah (sav)'la yüz defadan fazla birlikte oturdum. Ashabı ona şiirler okuyor, cahiliye devriyle ilgili hadiseleri zikrediyorlardı. Resulullah (sav) da sakitane onları dinlerdi. Bazan (anlatılanlara) onlarla birlikte tebessüm buyurduğu olurdu."
Resulullah (sav) Umretu'l-kaza sırasında Mekke'ye girdiği zaman şairi Abdullah İbnu Ravaha, önünde yürüyor ve şu şiiri okuyordu: "Ey kafir çocukları (Resulullah'a) yol açın! Bugün ona gelen vahiy adına, size, öyle bir vururuz ki, tepenizi yerinden uçurur, ve dostu dostuna unutturur." Bunu gören Hz. Ömer: "Ey İbnu Ravaha! Sen Resulullah (sav)'ın önünde ve Allah'ın Harem bölgesinde şiir mi okuyorsun?" dedi. Ancak Resulullah: "Ey Ömer bırak onu. Onun şiirleri, Mekkeli kafirlere okdan daha çabuk tesir eder!" diyerek müdahale etti."
Resulullah (sav)'ın (kafilenin yürüyüş temposunu ezgileriyle) canlı tutan bir kölesi vardı, adı Enceşe idi. Bu zat güzel sesli birisiydi. Resulullah (sav) ona: "Ey Enceşe ağır ol! Şişeleri kırma -veya şişeleri sevkederken ağır ol- dedi. Şişe ile zayıf kadınları kastediyordu."
Heysem İbnu Ebi Sinan'ın anlattığına göre, bu zat, Ebu Hüreyre (ra)'yı Resulullah (sav)'ı zikrettiği kıssalarında dinlemiştir. (Bu kıssaların birinde) Ebu Hüreyre, Efendimizin şu sözünü nakletmiştir: "O sizin bir kardeşinizdir, uygunsuz bir söz söylemez." (Ravilerden Zühri der ki), "Resulullah, burada İbnu Ravaha'yı kastetmiştir." (Abdullah İbnu Ravaha, Efendimiz hakkında şu medhiyede bulunmuştur:) "Tan yeri ağarıp fecr-i sadık yükseldiği sırada Resulullah, bize Kitabını okuyarak geldi. O bize körlükten (dalaletten) sonra hidayeti gösterdi. Kalblerimiz onun söylediklerinin hak olduğuna inanmıştır. Kafirlere yatakları ağırlık verirken, Resulümüz geceyi uyanık geçirir."
Resulullah (sav), Kureyza günü, (şairi) Hassan İbnu Sabit'e: "Müşrikleri hicvet, zira Cebrail seninle beraberdir!" dedi.
Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.