Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.
Dikkat, bu websitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanmaktayız. Eğer çerezler hakkında bilgi sahibi değil iseniz daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
Resulullah (sav) taksim edilmedikçe her (akar) malda şufa hakkı bulunduğuna hükmetti. Araya sınırlar konup, yollar tayin edilince şufa hakkı kalkar. (Bu hadisi Beş Kitap da tahric etmiştir. Müslim'deki metin şöyledir: "Henüz taksim edilmemiş arazi, mesken, bahçe gibi (akar nevinden) her ortaklıkta şufa hakkı vardır. (Ortaklarından birinin) ortağına haber vermeden satması helal olmaz. Satmadan önce haber verir, ortağı satın alır veya terkeder. Ortağına haber vermeden satarsa, ortağı bu mala (aynı fiyat karşılığında) hak sahibi olur.")
Ebu Davud ve Tirmizi'de gelen bir diğer rivayet şöyledir: "Komşu, komşusuna karşı şufa hakkına sahiptir. Aynı yoldan işliyorlarsa, komşu bulunmadığı takdirde, gıyabında satış yapmaz, bekler."
Tirmizi'nin bir diğer rivayetinde: "Evin komşusu eve bir başkasından daha çok hak sahibidir" buyrulmuştur.
Tirmizi'nin ve Ebu Davud'un Semure'den yaptıkları bir rivayete göre, Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Evin komşusu komşunun evine veya tarlaya daha ziyade hak sahibidir."
Ebu Rafi (ra)'nin şöyle söylediğini işitmiştir: "Komşu, yakın komşusuna karşı daha çok hak sahibidir."
Bir adam, Hz. Peygamber (sav)'e: "Ey Allah'ın Resulü, tarlam var, kimsenin bunda ne ortaklığı ne de hissesi var, ancak komşum var" dedi. Hz. Peygamber (sav): "Komşu, yakın olan eve daha ziyade hak sahibidir" buyurdu.
Buyurdular ki: "Bir araziye sınırlar konacak olursa artık onda şufa hakkı kalmaz, ne kuyunun suyunda şufa hakkı ne de hurma ağaçlarını telkih de (döllemede) şufa hakkı kalmaz."
Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.