Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.
Dikkat, bu websitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanmaktayız. Eğer çerezler hakkında bilgi sahibi değil iseniz daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
Resulullah (sav)'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden zarar görmedikleri kimsedir. Muhacir de Allah'ın yasakladığı şeyi terkedendir."
Hz. Peygamber (sav)'e benim "Hayatta kaldığım müddetçe vallahi gündüzleri oruç tutacağım geceleri de namaz kılacağım" dediğim haber verilmiş. Beni çağırtarak,: "Sen böyle böyle söylemişsin doğru mu?" dedi. "Annem babam sana feda olsun, evet böyle söyledim ey Allah'ın Resulü" dedim. "İyi ama, dedi, sen buna güç yetiremezsin, bazan oruç tut, bazan ye; gece kalk, uyu da. Ayda üç gün tut (bu yeter), zira hayırlı işleri Allah on misliyle kabul ederek ücret veriyor. Bu üç gün, aynen yıl orucu yerine geçer" buyurdu. Ben: "Söylediğinizden daha fazlasına güç yetiririm" dedim. "Öyleyse," dedi, "bir gün oruç tut, iki gün ye" Ben tekrar "Bundan başkasına da güç yetiririm" dedim. "Öyleyse," dedi, "bir gün tut, bir gün ye. Bu Hz. Davud aleyhisselam'ın orucudur. Bu en kıymetli oruçtur - veya en efdal oruçtur.-" Ben yine: "Ben bundan daha fazlasına güç yetiririm" dedim. Resulullah (sav): "Bundan efdali yoktur" buyurdu.
Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Allah'ın rızası babanın rızasından geçer. Allah'ın memnuniyetsizliği de babanın memnuniyetsizliğinden geçer." (Tirmizi bu hadisi hem Hz. Peygamber (sav)'in sözü (merfu) olarak, hem de sahabi sözü (mevkuf) olarak rivayet eder. Ayrıca mevkuf olarak rivayet eden tarikin sahih olduğunu söyler.)
Hz. Peygamber (sav) raviye, kendisine bir ordu hazırlamasını emretmiştir. Mevcut develer (askerlere) yetmedi. Bunun üzerine Resulullah (sav) (devesi olmayanlar için, bilhere) hazine develerinden ödenmek üzere deve te'min etmesini emretti. (Böylece Abdullah) zekat yoluyla hazineye gelecek develerden iki adedi karşılığında bir deve temin ediyordu."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kur'an'ı okuyup ona sahip çıkan kimseye (ahirette): "Oku ve (cennetin derecelerine) yüksel, dünyada nasıl ağır ağır okuyor idiysen öyle oku. Zira senin makamın, okuduğun en son ayetin seviyesindedir" denir."
Resulullah (sav) şöyle buyurdular: "Şehidin -borç hariç- bütün günahları affedilir."
Resulullah (sav) bir ganimet ele geçirilince, Hz. Bilal (ra)'e emrederdi, o da halka yüksek sesle duyulur, askerler de ganimet olarak ne ele geçirmişse getirip teslim ederdi. Peygamberimiz (sav) de önce beşte birini (humus) alır, geri kalanı taksim ederdi. Bir gün, (Bilal'in) çağırmasından sonra bir adam kıldan mamul bir yular getirdi ve: "Ey Allah'ın Resulü, ganimet olarak biz de bunu ele geçirmiştik!" dedi. "Sen," dedi, "üç kere bağırdığı vakit Bilal'i işitmedin mi? O zaman niye getirmedin?" Adam, Resulullah (sav)'a (gecikmenin sebebiyle ilgili olarak kabul görmeyen) özürler beyan etti. Ancak neticede şu cevabı aldı: "Hayır! Bunu senden kabul etmiyorum. Kıyamet günü sen bununla birlikte geleceksin."
Resulullah (sav)'ın ağırlıklarının başını bekleyen Kerkere denen bir zat vardı, derken vefat etti. Resulullah (sav): "O cehennemdedir!" buyurdu. Bu söz üzerine adamı görmeye gittiler. Üzerinde, ganimetten çalınmış bir aba buldular."
Hz. Peygamber (sav), Ebu Bekir ve Ömer (ra), ganimet hırsızının mallarını yaktılar ve kendisini de dövdüler."
Resulullah (sav) Veda haccında Mina'da, halkın meselelerini kendisine sorması için durmuştu. Bir adam gelip: "(Ben kurbanın traştan önce olacağını) bilemedim ve kurbandan önce traş oldum?" dedi. Resulullah (sav): "(Şimdi de kurbanını) kes, burada bir beis yok" cevabını verdi. Bir başkası daha gelip: "(Taşı kurbandan önce atmak gerektiğini) bilemedim ve taşlamayı yapmadan kurban kestim" dedi. Buna da: "Şimdi taşını at, bunda bir mahzur yok!" diye cevap verdi. O gün Resulullah (sav)'a "Şunu önce, yaptık"; "Bunu sonra yaptık" şeklinde takdim te'hirle ilgili her ne soruldu ise hepsine: "Yap, bunda bir mahzur yoktur!" diye cevap verdi.
Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.