Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.
Dikkat, bu websitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanmaktayız. Eğer çerezler hakkında bilgi sahibi değil iseniz daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir yerde ölen Ashabımdan hiçbirisi yoktur ki, kıyamet günü oranın ahalisine bir nur ve onlara (cennete şevkte) bir rehber olmasın."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ey Bilal! Ne ile benden önce cennete girdin? Her ne zaman cennete girdiysem, her seferinde önümde senin hışırtını işittim. Dün gece de cennete girmiştim, önümde (yine) senin hışırtını duydum. Sonra altından şerefeler olan murabba bir köşke geldim. "Bu köşk kimin?" diye sordum. "Arapardan birinin!" dediler. Ben cevaben: "Ama ben de bir Arabım, (benim olmadığına göre) bu köşk kimin?" dedim. Bunun üzerine: "Kureyş'ten birinin!" dediler. Ben tekrar: "Ben de bir Kureyşliyim, bu köşk kimin?" dedim. Bu sefer: "Muhammed ümmetinden birinin." dediler. Ben de: "Muhammed benim, bu köşk kimin?" dedim. Bunun üzerine: "Ömer İbnu'l-hattab'ın" dediler (ra). Bunun üzerine Bilal: "Ya Resulullah! Her ezan okuyuşunda iki rek'at namaz kıldım. Her ne zaman hades vaki oldu ise derhal abdest tazeledim ve Allah'a iki rek'at namaz kılmayı üzerimde borç gördüm" dedi. Bilal'in bu açıklaması üzerine Aleyhisselatu vesselam: "İşte bu iki şey sebebiyle (cennete girmede benden evvel davranmış olmalısın" buyurdular.
(Resulullah (sav)'ın şu sözünü) nakleder: "Cennet ehli yüz yirmi saftır. Bunlardan seksen safı bu ümmetten, kırk safı da diğer ümmetlerdendir."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Karanlıkta mescide gidenlere kıyamet günü tam bir nura kavuşacaklarını müjdele!"
Resulullah (sav), büyükanneye, önünde, (ölenin) anne(si) olmadığı takdirde, altıda bir pay koydu.
Bir kadın Resulullah (sav)'a, gelip: "Ben anneme bir cariye tasadduk etmiş idim. Şimdi annem, cariyeyi bırakarak vefat etti" (deyip, hükmünü sordu). Aleyhissalatu vesselam: "Sana onun sevabı vacip olmuştur. Miras yoluyla da cariye sana geri gelmiştir!" buyurdular.
Bir adam Resulullah (sav)'a geldi ve: "Bende Ezd'den birisinin mirası var. Ben onu verecek bir Ezdli bulamıyorum (ne yapayım?)" dedi. Aleyhisselatu vesselam: "Git bir yıl bir Ezdli ara!" emretti. Adam bir yıl sonra tekrar geldi ve "Mirası verecek bir Ezdli bulamadım!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Git bak; karşılaşacağın ilk Huzai'ye malı ver!" buyurdu. Adam geri dönünce: "Adamı bana çağırın" emretti. Adam çağırıldı. Gelince: "Huzaa'nın en yaşlısına bak, malı ona ver!" buyurdu.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kadı üçtür: Biri cennetlik, ikisi cehennemliktir. Cennetlik olan, hakkı bilip öyle hükmedendir. Hakkı bilip hükmünde (bile bile) adaletsiz davranan cehennemliktir. Halka cahilane hükümde bulunan da cehennemliktir."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Mü'minin öldürülmesi, Allah katında dünyanın zevalinden daha büyük (bir hadise)dir."
Bir adam Resulullah (sav)'a bir adam getirip: "Bu adam kardeşimi öldürdü!" diye şikayette bulundu. Resulullah da: "Git sen de onu öldür, tıpkı kardeşini öldürdüğü gibi" buyurdular. Adamcağız şikayetçiye: "Allah'tan kork, beni affet! Çünkü af senin için büyük bir ücrete sebeptir. Senin için de, kardeşin için de kıyamet günü daha hayırlıdır!" dedi. Adam da onu salıverdi. Durum Resulullah (sav)'a haber verildi. Resulullah (onu çağırtıp) sordu. Adam (caninin) kendisine söylediklerini haber verdi. (Ravi devamla) der ki: "[Resulullah (sav)]: "Onu azat et! Aslında onu azat etmen, onun için, kıyamet günü onun sana yapacağından daha hayırlıydı. O gün: "Ey Rabbim diyecek, şuna sor bakalım, beni niye öldürmüştü?"
Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.