Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.
Dikkat, bu websitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanmaktayız. Eğer çerezler hakkında bilgi sahibi değil iseniz daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
Bera İbnu Azib (ra) bize secdeyi şöyle vasfeyledi: Ellerini (yere) koydu, dizleri üzerine dayandı, kalçasını (havaya) kaldırdı ve: "Resulullah (sav) böyle secde yaparlardı" buyurdu. (Bir diğer rivayette: "Resulullah (sav) namaz kılınca kollarını kanat gibi yanlarına açardı" denmiştir.)
Bir adam Bera İbnu Azib (ra)'e geldi ve: "Ey Ebu İmare! Huneyn gününde hepiniz geri mi kaçtınız?" diye sordu. Bera: "Ben, Resulullah (sav)'ın kaçmadığına şehadet ederim! Ancak, askerlerden yükü hafif olan (aceleciler) ile zırh taşımayanlar Hevazin'in bir kanadına yürüdüler. Halbuki buradakiler okçu kimselerdi. Onları çekirge sürüsü gibi hep birden ok yağmuruna tuttular. Bunun üzerine dağılmak zorunda kaldılar. Böylece düşman, Resulullah (sav)'a yöneldi, Resulullah (sav)'ın katırını Ebu Sufyan İbnu'l-Haris İbni Abdilmuttalib (ra) yediyordu. Aleyhissalatu vesselam katırından indi, dua etti, (Allah'tan) yardım taleb etti. Şöyle diyordu: "Ben Peygamberim yalan değil! Ben Abdulmuttalibin Oğluyum! Allahım yardımını indir." Sonra askerleri düzene koydu. Bera devamla der ki: "Vallahi, biz savaş kızıştı mı Resulullah (sav)'a sığınırdık.Bizim cesurumuz Resulullah (sav)'a, aynı hizada durabilendi."
Ali (ra), oğlu Hasan (ra)'a baktı ve: "Bu oğlum, Resulullah (ra)'ın tesmiye buyurduğu üzere Seyyid'dir. Bunun sulbünden peygamberinizin adını taşıyan biri çıkacak. Ahlakı yönüyle peygamberinize benzeyecek; yaratılışı yönüyle ona benzemeyecek" dedi ve sonra da yeryüzünü adaletle dolduracağına dair gelen kıssayı anlattı.
Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.