Hadislerimiz

Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.

Hoşgeldiniz, Hayırlı Geceler

Ebu'd-Derda (r.a.)

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hz. Davud (as)'un duaları arasında şu da vardır: "Allahım! Senden sevgini ve seni sevenlerin sevgisini ve senin sevgine beni ulaştıracak ameli taleb ediyorum. Allah'ım! Senin sevgini nefsimden, ailemden, malımdan, soğuk sudan daha sevgili kıl." Ebu'd-Derda der ki: "Resulullah (sav) Hz. Davud'u zikredince, onu "insanların en abidi (yani çok ve en ihlaslı ibadet yapanı) olarak tavsif ederdi."

Resulullah (sav) mücesseme'nin yenmesini yasakladı, Mücesseme ok atışlarında hedef olarak kullanılan hayvandır. Keza halisanın yenmesini de yasakladı. Halisa, kurdun kaçırdığı, fakat ondan kurtarılan hayvandır." [Bir rivayetin "Ok atışlarına hedef olarak kullanılan hayvan" ibaresine kadar olan kısmı Tirmizi'de gelmiştir. Gerisi Rezin'in ilavesidir. Bu ziyade kısım yine Tirmizi'nin 1474 numarada kayıtlı İbraz hadisinde mevcuttur.]

Bir gün Resulullah (sav) namaza kalktı.Şunu okuduğunu işittik: "Senden Allah'a sığınırım." Sonra da üç kere: "Seni Allah'ın lanetiyle lanetliyorum" dedi ve sanki birşey yakalıyormuşcasına elini uzattı. Namazı bitirince: "Ey Allah'ın Resulü!" dedik, "senden bugün daha önce hiç söylemediğin bir şey işittik. Ayrıca ellerini de açtığını gördük?" Şu cevabı verdi: "Allah'ın düşmanı olan iblis, yüzüme koymak için ateşten bir alev getirdi. Bende ona, üç kere: "Euzu billahi" dedim. Sonra da: "Seni Allah'ın eksiksiz lanetiyle lanetliyorum" dedim, geri çekilmedi, üç kere tekrarladım. Sonunda onu yakalamak istedim. Vallahi kardeşim Süleyman'ın duası olmasa idi, bağlı olarak sabaha erecek ve Medine'nin çocukları onunla oynayacaklardı."

Ma'dan İbnu Talha, kendisine Ebu'd-Derda (ra)'nın şunu anlattığını söylemiştir: "Resulullah (sav) kustu ve orucunu açtı. Sevban (ra)'a bu meseleyi sordu. Sevban: "Doğru söylemiş, o zaman abdest suyunu ben döktüm" dedi.

Biz çok şiddetli sıcak bir mevsimde, Ramazan ayında Resulullah (sav) ile birlikte sefere çıktık. Hararetin şiddetinden herkes elini başına koyuyordu. Aramızda oruçlu olarak sadece Resulullah (sav) ile İbnu Ravaha vardı.

Resulullah (sav) oturdu mu, etrafına biz de otururduk. Kalkar, (fakat geri) dönmeyi arzu ederse ayakkabılarını veya üzerinde olan (rida, sarık gibi) bir şeyi çıkarır (yerine koyar)dı. Böylece ashabı (geri geleceğini) bilir ve yerlerinde otururlardı.

Resulullah(sav): "Kim kardeşinın ırzını mudafaa ederse, kıyamet günü Allah, onun yüzünden ateşi çevirir."

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Size oruç, namaz ve sadakanın derecesinden daha üstün olan şeyi haber vermeyeyim mi?" "Evet (Ey Allah'ın resulü, söyleyin!)" dediler. "İnsanların arasını düzeltmektir. Çünkü insanların arasındaki bozukluk (dini) kazır." (Tirmizi'de şu ziyade gelmiştir: "Ben saçı kazır demiyorum, velakin dini kazır (diyorum).")

Resulullah (sav) (bir keresinde) kustu ve abdest aldı." Ma'dan der ki: "Resulullah (sav)'ın azadlısı Sevban (ra)'a Şam camiinde rastladım. Bu meseleyi ona hatırlattım ve ondan (mahiyetini) sordum. Şu cevabı verdi: "Doğru söylemiş, o zaman abdest suyunu da Resulullah (sav)'ın kendilerine ben dökmüştüm."

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah Teala Hazretleri hastalığı da ilacı da indirmiştir. Ve her hastalığa bir ilaç varetmiştir. Öyleyse tedavi olun. Ancak haram olan şeyle tedavi olmayın."

Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.

La ilahe İllallah Muhammed'ur Resulullah


Vintage vektörleri Freepik tarafından tasarlanmıştır.

Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Bu sayfadan alıntı yaparak veya kopyalayarak herşeyi kullanabilmeniz ticari ve gelir getiren amaçlar hariç herşey için serbesttir.

2012, Hadislerimiz.com