Hadislerimiz

Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.

Hoşgeldiniz, Hayırlı Cumalar

İbnu Ömer (r.a.)

Nikahım altında bir kadın vardı ve onu, seviyordum da. Babam Ömer ise, onu sevmiyordu. Bana: "Boşa onu" dedi. Ben itiraz ettim ve boşamadım. Babam Ömer (ra) Hz. Peygamber (sav)'e gelerek durumu arzetti. Resulullah (sav) bana: "Boşa onu" dedi. (Tirmizi hadisin sahih olduğunu da belirtti.)

Bir adam Resulullah (sav)'a gelerek: "Ben büyük bir günah işledim, buna tevbe imkanım var mı?" dedi. Hz. Peygamber (sav): "Annen var mı?" diye sordu. Adam: "Hayır yok" dedi. "Peki teyzen de mi yok?" dedi. Adam: "Hayır, var" deyince Resulullah (sav): "Öyle ise ona iyilik yap!" diye emretti." (Tirmizi el-Bera'dan kaydettiği diğer bir hadiste şu ziyadeye yer verir: "Teyze anne makamındadır.")

Resulullah (sav)'ı işittim, şöyle diyordu: "Kişinin yapacağı en üstün iyiliklerden biri, ölümünden sonra babasının dostlarına sıla-i rahimde bulunmasıdır"

Resulullah (sav) buyurdular ki: "(Şer'i hukuku ödemek için) vezin'de Mekke halkının vezn'i esastır, keyl'de de Medine halkının keyl'i esastır."

Hz. Peygamber (sav) şöyle demiştir: "Bir yiyecek satın alan kimse, onu kabzetmeden önce satamaz."

Biz hayvanla gelenlerden tartmadan göz kararıyla yiyecek satın alırdık. Sonra Hz. Peygamber (sav) satın aldığımız bu şeyleri başka yere naklederek yerini değiştirmeden satmamızı yasakladı."

Bir sefer sırasında Hz. Peygamber (sav)'le beraber bulunuyorduk. Ben Hz. Ömer'e ait, yüke yeni alıştırılan henüz zabtı zor bir devenin üzerindeydim. Deve dik başlılık edip cemaatin önüne önüne giderdi. Babam Ömer (ra) devenin bu davranışından üzülür, onu tekrar geriye atardı. Bana da: "Devene sahib ol, Resulullah (sav)'ın önüne geçmesin" derdi. Sonunda Resulullah (sav): "Ey Ömer, onu bana sat" dedi. "Pekala o senin olsun ey Allah'ın Resulü" dedi. Böylece deveyi Hz. Peygamber (sav) ondan satın almış oldu. Sonra da Resulullah (sav) bana dönerek: "Ey Abdullah, deveyi sana bağışladım, artık o senindir, onu istediğin gibi kullan" dedi.

Hz. Peygamber (sav) şöyle emretti: "Ağaçların üzerinde o yılın meyve" leri (olgunlaşmaya) salih olduğu (kızarmak, sararmak suretiyle) zahir olana kadar, meyveleri satmayın. Yaş hurmayı kuru hurma karşılığında da satmayın." Yüce Abdullah İbnu Ömer, Zeyd İbnu Sabit'in şöyle dediğim rivayet etmiştir: Resulullah (sav) yaş hurmayı kurusu ile değiştirmeyi yasakladıktan sonra, ariyyenin (muayyen bir ağacın başındaki yaş hurmayı) yerdeki yaş veya kuru hurma ile tebdiline müsaade buyurdu. Bu çeşit bir değiş tokuşa başka alım-satımlarda müsaade buyurmadı." İbnu Ömer'e meyvenin salih olarak ortaya çıkması nedir? diye sorulunca şu cevabı verirdi: "Meyvenin afete uğrayarak zarar görme tehlikesini atlatmasidir."

Resulullah (sav) müzabene'yi yasakladı. Müzabene, yaş hurmayı, ölçeğe vurarak kuru hurma mukabili satmaktır, keza taze üzümü ölçeğe vurarak kuru üzüm karşılığmda satmaktır.

Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.

La ilahe İllallah Muhammed'ur Resulullah


Vintage vektörleri Freepik tarafından tasarlanmıştır.

Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Bu sayfadan alıntı yaparak veya kopyalayarak herşeyi kullanabilmeniz ticari ve gelir getiren amaçlar hariç herşey için serbesttir.

2012, Hadislerimiz.com