Hadislerimiz

Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.

Hoşgeldiniz, Hayırlı Akşamlar

Nu'man İbnu Beşir

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah, arz ve semavatı yaratmazdan iki bin yıl önce bir kitap yazdı. O kitaptan iki ayet indirip onlarla Bakara suresini sona erdirdi. Bu iki ayet bir evde üç gece okundu mu artık şeytan ona yaklaşamaz."

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Dua, ibadettir", sonra şu ayeti okudu: "Rabbiniz: Bana dua edin ki size icabet edeyim. Bana ibadet etmeyi büyüklüklerine yediremeyenler var ya, alçalmış ve hakir olarak cehenneme gireceklerdir" buyurmuşlardır" (Mü'min, 60)

Resulullah (sav): "Dua ibadetin kendisidir" buyurdular ve sonra şu ayeti okudular. (Mealen): "Rabbiniz: "Bana dua edin ki size icabet edeyim. Bana ibadet etmeyi kibirlerine yediremeyenler alçalmış olarak cehenneme gireceklerdir" buyurdu." (Gafir 60). [Metin Tirmizi'ye aittir.]

Hz. Ömer (ra) insanların nail oldukları dünyalıktan söz etti ve dedi ki: "Gerçekten ben Resulullah (sav)'ın bütün gün açlıktan kıvrandığı halde, karnını doyurmaya adi hurma hile bulamadığını gördüm."

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ya saflarınızı düzeltirsiniz ya da Allah kalplerinize muhalefet atar - veya yüzlerinize..." demişti.

Resulullah (sav), bayramlarda ve cumada Sebbihi'sme Rabbike'l-A'la, Hel etake hadisu'l-ğaşiye okurdu. Bazan cuma ve bayram bir günde birleşirlerdi. Resulullah bu surelerin her ikisini de (cuma ve bayram) namazlarında birlikte okurdu.

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamette, birbirlerine şefkatte mü'minlerin misali, bir bedenin misalidir. Ondan bir uzuv rahatsız olsa, diğer uzuvlar uykusuzluk ve hararette ona iştirak ederler."

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cehennemliklerin azab cihetiyle en hafif olanı, ayağında ateşten bir nalın ve nalın bağı olan kimsedir ki, ayağındakiler sebebiyle, tıpkı tencerenin kaynaması gibi, başında dimağı kaynar. Öyle tahammülfersa bir azab duyar ki, azabca insanların en hafifi olduğu halde, kendinden şiddetli azab çeken olmadığını zanneder."

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Şurası muhakkak ki, haramlar apaçık bellidir, helaller de apaçık bellidir. Bu ikisi arasında (haram veya helal olduğu) şüpheli olanlar vardır. İnsanlardan çoğu bunları bilmez. Bu durumda, kim şüpheli şeylerden kaçınırsa, dinini de, ırzını da tebrie etmiş olur. Kim de şüpheli şeylere düşerse harama düşmüş olur, tıpkı koruluğun etrafında sürüsünü otlatan çoban gibi ki, her an koruluğa düşebilecek durumdadır. Haberiniz olsun, her melikin bir koruluğu vardır, Allah'ın koruluğu da haramlarıdır. Haberiniz olsun, cesette bir et parçası var ki, eğer o sağlıklı olursa cesedin tamamı sağlıklı olur, eğer o bozulursa, cesedin tamamı bozulur. Haberiniz olsun bu et parçası kalptir."

Abdullah İbnu Ravaha (ra) bayılmıştı. Kızkardeşi Amra ağlamaya başladı: "Vay benim dağım, vay şuyum, vay buyum!" diye sayıp dökerek yakınıyordu. Abdullah ayrıldığı zaman: "Allah'a yemin olsun, o söylediklerini söylerken her defasında bana: "Sen böyle misin?" diye soruldu" dedi. Söylendiğine göre, Abdullah vefat ettiği zaman Amra arkasından ağlamadı.

Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.

La ilahe İllallah Muhammed'ur Resulullah


Vintage vektörleri Freepik tarafından tasarlanmıştır.

Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Bu sayfadan alıntı yaparak veya kopyalayarak herşeyi kullanabilmeniz ticari ve gelir getiren amaçlar hariç herşey için serbesttir.

2012, Hadislerimiz.com