Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.
Dikkat, bu websitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanmaktayız. Eğer çerezler hakkında bilgi sahibi değil iseniz daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
el-Münzir İbnu Ebi Üseyd doğduğu zaman Resulullah (sav)'a getirilmişti. Çocuğu kucağına aldı ve: "İsmi nedir?" diye sordu, "İsmi falandır" diye ne konmuşsa söylendi. Resulullah (sav): "Hayır! Bunun ismi Münzir olacak" dedi ve o gün çocuğa Münzir ismini koydu.
Resulullah (sav) buyurdu ki: "Ben ve yetime bakan kimse cennette şöyleyiz" Orta parmağı ile baş parmağım yan yana getirip aralarını açıp kapayarak işaret eti.
Beyaz iplik siyah iplikten, sizce ayrılıncaya kadar yiyin için" ayeti indiği zaman "tan yerinde" kelimeleri henüz nazil olmamıştı. Bir kısım insanlar, oruç tutacakları zaman ayaklarına siyah ve beyaz (iplik) bağlar, bunlar görülünceye kadar yiyip içmeye devam ederlerdi. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk "Tan yerinde" kelimelerini inzal buyurdu. O zaman herkes anladı ki burada beyaz ve siyah ipliklerden maksad gündüz ve gece imiş."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Telbiyede bulunan hiç bir Müslüman yoktur ki, onun sağında ve solunda bulunan taş, ağaç, sert toprak onunla birlikte telbiyede bulunmasın, bu iştirak (sağ ve solunu göstererek) şu ve şu istikamette arzın son hududuna kadar devam eder."
Bir adam Resulullah (sav)'a gelerek ismini de verdiği bir kadınla zina yaptığını itiraf etti. Resulullah (sav) kadına adam göndererek meseleyi sordurdu. Kadın, zina ettiğini inkar etti. Bunun üzerine, adama hadd celdesi tatbik etti, kadına dokunmadı.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "İki şey vardır, asla reddedilmezler: Ezan esnasında yapılan dua ile, insanlar birbirine girdikleri savaş sırasında yapılan dua."
Ben Resulullah (sav)'ın ne minberde ne de bir başka şey üzerinde dua yaparken ellerini uzattığını görmedim. Bilakis şöyle gördüm" dedi ve baş ve orta parmaklarını kapayıp şehadet parmağını açmış vaziyette işaret etti.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Eğer dünya Allah nazarında sivri sineğin kanadı kadar bir değer taşısaydı tek bir kafire ondan bir yudum su içirmezdi."
Bir adam, Resulullah (sav)'a uğradı. Efendimiz, yanında bulunan bir zata: "Şu gelen kimse hakkında reyin nedir?" diye sordu. Adam: "O, halkın eşrafındandır, bu vallahi bir kıza talib olsa hemen evlendirilmeye; birisi lehine şefaate bulunsa, şefaatinin yerine getirilmesine layıktır" dedi. Resulullah (sav) sükut buyurdular. Derken az sonra bir adam daha uğradı. Resulullah (sav) yanındakine: "Pekiyi bunun hakkında reyin nedir?" dedi. Adam: "Ey Allah'ın Resulü! Bu, müslümanların fakir takımındandır. Vallahi, bu bir kıza talib olsa evlendirilmemeye, şefaatte bulunsa itibar edilmemeye, bir şey söylese dinlenilmemeye layıktır?" cevabını verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Bu, onun gibilerin bir arz dolusundan daha hayırlıdır?" buyurdu.
Resulullah (sav)'ın bizim bahçemizde bir atı vardır, adı el-Lahif idi.
Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.