Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.
Dikkat, bu websitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanmaktayız. Eğer çerezler hakkında bilgi sahibi değil iseniz daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
(Babasından naklediyor:) Hz. Peygamber (sav), kavmimin beni Ebu'l-Hakem diye künyelediklerini işitmişti. Beni çağırtarak: "Hakem olan Allah'tır, hüküm de O'nadır, öyle ise, sen nasıl Ebu'l-Hakem künyesini taşırsın?" dedi. Ben açıkladım: "Kavmim bir meselede anlaşmazlığa düşünce bana gelirler, ben hükme bağlarım. Her iki taraf da verdiğim hükme razı olurlar." Resulullah (sav): "Bu ne güzel şey?" buyurdu ve "Çocuklarından neler var?" diye sordu. Ben: "Şüreyh, Müslim, Abdullah var" dedim. Resulullah (sav): "En büyüğü hangisi?" dedi. "Şureyh" dedim. "Öyleyse", buyurdu, "sen Ebu Şüreyh'sin"
Hz. Aişe (ra)'ye Resulullah (sav)'ın namazından sordum. Dedi ki: "Yatsıyı her kılışında yanıma gelince mutlaka dört veya altı rek'at nafile kılardı. Bir gece yağmura yakalandık. Aleyhissalatu Vesselam'a bir post yaydık, postta suyun akmakta olduğu bir deliğe hala bakar gibiyim. Efendimizin, elbisesini hiçbir surette yerden sakındığını görmedim.
Hz. Aişe (ra)'ye mest üzerine meshetmekten sormaya geldim. Bana: "Sana Ebu Talibin oğlu [Hz. Ali] (ra)'yi tavsiye ederim, git ona sor. Zira o, Resulullah (sav) ile birlikte seyahatlerde bulunmuştur!" dedi. Bunun üzerine gidip ona sordum. Şu cevabı verdi: "Resulullah (sav), (mesh müddetini) yolcu için üç gün üç gece tuttu, mukim için de bir gün bir gece tuttu."
Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.