Hadislerimiz

Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.

Hoşgeldiniz, Hayırlı Akşamlar

Urve

Bana bu hadisi rivayet eden kimse şunu da anlattı: İki kişi Hz. Peygamber (sav)'a müracaat ederek aralarındaki ihtilafı arzettiler: Bunlardan biri, diğerinin arazisine hurma ağacı dikmişti. Resulullah (sav): "Tarla, eski sahibine aittir, ağaç diken de diktiklerini tarlada söksun" diye hükmetti. Ben ağaçların köklerine baltalarla vurulduğunu gördüm. Ağaçlar boylu boslu tam haldeydiler, hepsi de tarladan söküldüler.

Hz. Aişe buyurmuştur ki: "Havle Bintu Hakim (ra), Resulullah (sav)'a kendisi gelip evlenme teklif edenlerdendir." Aişe (ra) devamla dedi ki: "Ben (kıskançlığın şevkiyle): "Kadın kısmı bir erkeğe evlenme teklifi yapmaktan sıkılmaz mı?" (diyerek bu şekilde Hz. Peygamber (sav)'a teklifte bulunanları kınardım). Ne zaman ki: "Onlardan kimi dilersen (nevbetinden) geri bırakır, kimi de dilersen yanına alabilirsin. (Nevbetinden) geri bıraktıklarından kimi istersen (nezdine almak)da da sana güçlük yoktur..." (Ahzab, 51) mealindeki ayet nazil oldu, (kendimi tutamayarak): "Ey Allah'ın Resulü, görüyorum ki, Rabbin seni memnun kılmada gecikmiyor" dedim.

Hz. Aişe (ra) buyurdu ki; Abese ve Tevella suresi ama olan İbnu Ümm-i Mektum hakkında nazil oldu. Şöyle ki: Bir gün Hz. Peygamber (sav)'in yanına geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü beni irşad et" diye talebde bulunmaya başladı. O sıra Resulullah (sav)'ın yanında müşriklerin büyüklerinden biri vardı, İbnu Ümm-i Mektum'a cevap vermedi, o ısrar edince ondan yüzünü çeviriyor, öbürüne yöneliyor ve: "(Tevhid üzerine) söylediklerimde bir beis görüyor musun?" diye soruyordu. Müşrik: "Hayır!" diye cevap vermişti. İşte sure bunun üzerine indi."

Urve, Hz. Üsame İbnu Zeyd (ra)'den naklen anlatıyor: "Resulullah (sav) bana: "Übna'ya sabahleyin baskın yap ve yak" dedi." Ebu Müshir'e soruldu. Übna nedir? "Evet, haklısınız" dedi, "bunu biz daha iyi biliriz. O, (bildiğimiz) Filistin'deki Yübna'dır." Übna veya Yübna, Filistin'de, Askalan ile Ramle arasında bir yerin adıdır."

Esma Bintu Ebi Bekr (ra), ihramlı olduğu halde, sarı renkli giysiler giyerdi. Ancak bunlarda za'feran olmazdı.

Hz. Aişe (ra)'e: "Bir av hayvanı benim için avlanmamışsa bu bana helal mi, haram mı?" diye sormuştum, şu cevabı verdi: "Ey kızkardeşimin oğlu, o (ihram müddeti) on gündür. İçinde bir seğrime (rahatsızlık, şüphe) hissedersen bırakıver (yeme)."

Zübeyr (ra) ihramlı olduğu halde (yemek üzere yanına) güneşte kurutulmuş ceylan eti dizisini azık olarak alıyordu.

Abdullah İbnu'z-Zübeyr, umre maksadıyla Ten'im'de ihrama girdi. Sonra ben onu Beytullah'ın etrafında, üç şavtta koşar gördüm.

İbnu'z-Zübeyr (ra) yedilerin arasını birleştirir ve yürüyüşü hızlandırırdı ve Hz. Aişe (ra)'nin de böyle yaptığını söylerdi. Ancak en sonda her yedi için iki rekat (tavaf) namazı kılardı." [Rezin'in ilavesidir.]

Hz. Üsame (ra)'ye: "Resulullah (sav) Veda haccından, ifazadan (Arafat'tan ayrıldıktan) sonra yolculuğu nasıl yaptı?" diye sorulmuştu. Şu cevabı verdi: "Hızlı yürürdü. Ancak yolda bir düzlüğe rastlarsa daha hızlı yürürdü."

Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.

La ilahe İllallah Muhammed'ur Resulullah


Vintage vektörleri Freepik tarafından tasarlanmıştır.

Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Bu sayfadan alıntı yaparak veya kopyalayarak herşeyi kullanabilmeniz ticari ve gelir getiren amaçlar hariç herşey için serbesttir.

2012, Hadislerimiz.com