Peygamberimiz'in (sav) döneminden kutsal alıntılar.
Dikkat, bu websitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanmaktayız. Eğer çerezler hakkında bilgi sahibi değil iseniz daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
Resulullah (sav) Nisa süresinin 95. ayetinde geçen ... ibaresindeki ... kelimesini ... şeklinde yani re'yi üstün olarak okumuştur."
Hz. Ebu Bekir (ra), (irtidad edenlere karşı yapılan) Yemame Savaşı sırasında beni çağırttı. Gittim. Yanında Hz. Ömer (ra) oturuyordu. Ebu Bekir bana: "Bak! Ömer bana gelip: "Kurra'nın da katılmış bulunduğu Yemame savaşları şiddetlendi. Ben her yerde kurraları tüketeceğinden, onlarla birlikte Kur'an'nın da çokça zayi olacağından korkuyorum. Bu sebeple Kur'an'ın cemedilmesini emretmeni uygun görüyorum!" dedi. Ben kendisine: "Resulullah'ın yapmadığı bir şeyi nasıl yaparım?" diye cevap verdim. Ancak Ömer (ra): "Bunda hayır var!" diye ısrar etti. Ben her ne kadar bu meseleye yanaşmak istemedi isem de Ömer, taleb ve müracaatlarının peşini bırakmadı. Sonunda Allah, Ömer'de aklını yatırdığı şeye benim de aklımı yatırdı. Ben de meselenin gereğine aynen Ömer gibi inanmaya başladım." Zeyd devamla der ki: "Ebu Bekir (ra) bana yönelerek şunu söyledi: "Sen genç, akıllı bir kimsesin, hiç bir hususta sana karşı bir itimadsızlığımız yok. Üstelik sen Resulullah (sav)'ın vahiy katipliği yaptın, nazil olan vahiyleri yazdın. Şimdi Kur'an'ın peşine düş ve onu cemet!" Zeyd (ra) der ki: "Allah'a yemin olsun, Ebu Bekir bana dağlardan birini taşıma vazifesi verse bu teklif ettiği işten daha ağır gelmezdi. Kendisine itiraz ettim: "Siz, Resulullah (sav)'ın yapmadığı bir şeyi nasıl yaparsınız?" dedim. Ebu Bekir (ra) beni ikna için: "Vallahi bu, hayırlı bir iştir!" dedi, taleb ve müracaatlarının peşini bırakmadı, öyle ki, sonunda Allah, Hz. Ebu Bekr'in aklını yatırdığı gibi bu işe benim aklımı da yatırdı. Artık Kur'an'ın peşine düştüm. Onu kumaş parçaları, hurma yaprakları, düz taş parçaları ve ezberlemiş olanların hafızalarından toplamaya başladım. Tevbe süresinin son kısmını Huzeyme -veya Ebu Huzeyme el-Ensari'nin yanında buldum. Bu kısmı ondan başkasının yanında bulamamıştım. (Cem ettiğim) sahifeler Hz. Ebu Bekir (ra)'in yanında idi. Vefat edinceye kadar da orada kaldı. Sonra Hz. Ömer (ra)'e intikal etti. Allah ruhunu kabzedinceye kadar onun yanında kaldı. Sonra Resulullah'ın zevce-i pakleri Hafsa Bintu Ömer İbni'l-Hattab (ra)'a intikal etti ve onun yanında kaldı."
Bir kurt bir koyunu dişlemişti, derhal keskin bir taşla kestiler. Resulullah (sav) yenmesine ruhsat verdi.
Resulullah (sav)'a Ve'n-necmi süresini okudum, bunda secde etmedi.
Resulullah (sav)'la birlikte sahur yemeği yedik, sonra namaza kalktık." Kendisine: "(Yemekle sahur) arasında ne kadar zaman geçti?" diye sorulmuştu, şu cevabı verdi: "Elli ayet (okuyacak) kadar!"
Zeyd İbnu Sabit'in kızından nakledildiğine göre, kulağına, bir kısım kadınların gece yarısı, temizliklerini kontrol için, lamba getirtir oldukları haberi ulaşır. O, bu davranıştan dolayı kadınları ayıplar ve: "(Sahabe) kadınları böyle yapmazlardı" der.
Resulullah (sav) bana emretti, ben de onun için, Süryanice (yahudi) yazışını öğrendim. Şöyle demişti: "Allah'a yemin olsun , ben yazı işinde yahudiye emniyet edemiyorum!" (Zeyd) der ki: "Allah'a yemin olsun bir ayın yarısı geçmeden, o yazıyı öğrendim ve hazakat kazandım, Resululah'ın onlara olan mektuplarını yazıyor, onların gönderdiklerini de ona okuyordum."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim bir şeyi umra kılarsa o şey artık mu'mer'e (umre kılınan şahsa) aittir, hayatta iken de ölmüş iken de. Malı rukba kılmayın. Kimde rukba kılarsa [bu mal miras] yolundadır."
Resulullah (sav) Uhud'a çıktığı zaman, (bir müddet sonra) O'nunla beraber çıkanlardan bir kısmı geri döndü. [Bunlar hakkında] Resulullah (sav)'ın ashabı ikiye ayrıldı. Bir grup: "Bunları öldürelim" diyordu. Öbür grup ise: "Hayır onları öldürmeyelim" diyordu. Bu ihtilaf üzerine şu ayet nazil oldu: "(Ey Müslümanlar!) Münafıklar hakkında iki fırka olmanız da niye? Allah onları yaptıklarından dolayı baş aşağı etmiştir, Allah'ın saptırdığını siz mi yola getirmek istiyorsunuz? Allah'ın saptırdığı kimseye sen hiç yol bulamayacaksın" (Nisa 88). Resulullah da şöyle buyurdu: "Burası Taybe'dir. Deccal'i sürer çıkarır, tıpkı körüğün, demirin pasını çıkardığı gibi."
Biz bir gün Resulullah (sav)'ın yanında idik. Parçalar üzerinde Kur'an (ayetlerini) tanzim ediyorduk. Aleyhissalatu vesselam: "Şam'a ne mutlu!" buyurdular. Ben: "Bu mutluluk nereden geliyor ey Allah'ın Resulü?" diye sordum. "Çünkü," buyurdular. "[Rahman'ın] melekleri onun üzerine kanatlarını geriyorlar!"
Allah(c.c.) sizlerden ve cümle İslam aleminde ki bütün kardeşlerimizden razı olsun.